Türk Eczacıları Birliği 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla kadın eczacıların katıldığı bir dizi etkinlik gerçekleştirdi. Düzenlenen törende konuşan Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Birgül Nasırlıoğlu Kara, “Kadınlar, sunulmak istenenin aksine, çağlar boyu toplumların aslında hep güçlü tarafı olmuştur. Kadın, her zaman sömürüye isyan eden, haksızlığa baş kaldıran amansız bir güçtür” dedi.
Kadınların toplumda var olma mücadelesine dikkat çeken Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Arman Üney de “Artarak devam eden kadına şiddet ve saldırı olaylarına karşı en ağır ve caydırıcı cezaların verilmesini istiyoruz” diye konuştu.
8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla ilk tören Anıtkabir’de düzenlendi. Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Birgül Nasırlıoğlu Kara başkanlığında bölge eczacı odalarının kadın yöneticileri, kadın delegeleri ve kadın eczacılardan oluşan bir heyet Anıtkabir’i ziyaret etti. Mozoleye çelenk konulmasının ardından Anıtkabir özel defterini imzalayan Kara, özel deftere “Kadın eczacılar olarak “En Hakiki Mürşit” olarak nitelendirdiğin yolda, fikirlerinden aldığımız feyzle, aklın ve bilimin ışığında eczacılık hizmeti vermeye yılmadan devam edeceğimize huzurunda söz veriyoruz. Bizlere verdiğin değer ve gösterdiğin güven için daima şükran borçluyuz” diye yazdı.
Daha sonra düzenlenen törende açılış konuşması yapan TEB Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Birgül Nasırlıoğlu Kara,
“Kadın, her zaman sömürüye isyan eden, haksızlığa baş kaldıran amansız bir güçtür. Kadınlar için eşit, adil ve özgürlükçü yaklaşımlar benimsenmediği ve yaşama geçirilmediği sürece toplumsal adaletten ve sosyal ve ekonomik gelişmeden bahsetmemiz mümkün değildir. Biz kadınların yok sayıldığı, ikinci sınıf görüldüğü, baskıya, ayrımcılığa ve şiddete maruz kaldığı bir toplum varlığını sağlıklı bir şekilde sürdüremez” diye konuştu. Kara, daha sonra şu ifadelere yer verdi:
“Biz kadınlar bahsettiğimiz gibi gücümüzün farkındayız. Ancak, kadın üzerinden yapılan siyaseti de toplumsal ahlak bekçiliğine soyunulmasını da bu güç oranında reddediyoruz. Çünkü kadın bir siyaset malzemesi olarak değil; bir insan olarak siyasal alanda, akademik dünyada, fabrikada, okulda, bürokraside, eczanede, adliyede, yani toplumsal ve sosyal her alanda, taşıdığı potansiyeli en iyi şekilde açığa çıkaracak şekilde vardır ve var olmaya devam edecektir. Bundan geri adım atmamız mümkün değildir. Elbette bu mücadeleyi verirken kendi aramızda büyük bir dayanışma içinde olmamız gerektiğini de asla unutmamalıyız.”
Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Arman Üney de törende yaptığı konuşmada böyle anlamlı bir günde kadın eczacılarla bir araya gelmenin mutluluğu içerisinde olduğunu belirterek, dünyada sağlık çalışanlarının büyük bir çoğunluğunu kadınların oluşturduğunu söyledi. Kadınların toplumsal yaşamda var olma mücadelesinin yanı sıra pandemi koşulları, savaş, yoksulluk ve şiddetle de mücadele ettiğine dikkat çeken Üney, şunları söyledi:
“İşte kadın meslektaşlarımızda böyle bir ortamda tüm risk ve zorluklara rağmen toplumumuza eczacılık hizmeti vermeye çalışıyorlar, şiddete maruz kalıyorlar. Artarak devam eden şiddet ve saldırı olaylarına karşı en ağır ve caydırıcı cezaların verilmesini bir kez daha istiyoruz.”
Ancak bu zorlukların kadınların mesleklerini yerine getirmelerine engel olmadığını vurgulayan Üney, kadınların hala toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve bunun yarattığı sorunlarla mücadele ettiğine dikkat çekti. Türk Eczacıları Birliği Başkanı olarak kadınlarla omuz omuza çalışmanın gururunu taşıdığını vurgulayan Üney, “Çağdaş ve özgür bir toplum ancak o ülkede kadınlar özgürse gerçekleşir. Eminim ki kadının emeğinin karşılığını bulduğu bir dünya çok daha güzel bir yer olacaktır. Kadınların karar mekanizmalarında temsili ne yazık ki halen yetersizdir. Kadınların yetkili organlarda daha etkin rol almaları için örgütümüze düşecek her türlü görev ve sorumluluğu kabul ediyoruz. Tüm dayanışma duygularımla 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Gökhan Okçu tiyatro oyuncusu Nilgün Belgün ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.
